Tükenmiş anne sendromu, doğumun ilk yılından itibaren ilerleyen süreçte ortaya çıkan bir duygu durumu olarak değerlendirilmektedir. Annenin depresif ruh hali, ebeveynlik rolü ile alakalı beklenti ve işlevini etkilemekte fakat genel ruh halinde bu belirtiler gözlemlenmemektedir. Sadece anne rolü çerçevesinde ortaya çıkan bu duygu durumu, bireyi fiziksel ve duygusal olarak yorgun ve yetersiz hissettirirken duygusal olarak çocuklarından uzaklaştırabilmektedir.
Peki anlatılan ‘efsane anne’ rolüne rağmen, yeni anne neden böyle hisseder?
Tükenmiş anne sendromu, bir anda ortaya çıkmaz, süreç ile gelişen bir duygu durumudur . Bireyin, bu durumu yaşaması, annelik kimliğine gereğinden fazla anlam yüklemesi ve yatırım yapması ile doğrudan ilişkilidir.
Birey, mükemmel anne olmaya çalışırken, ulaşamadığı bu beklenti anneyi daha tahammülsüz birine dönüştürür. Mükemmel bir anne olmak temennisi ile annenin kendisine yaptığı baskı sonucunda zamanla fiziksel ve psikolojik yorgunluk yaşamaya başlar. Akabinde ise anne artık kendine duyduğu yoğun öfke ile beraber tükenmiş, ilgisi azalmış, dinlenememiş, geleceğe yönelik kaygısı olan, kızgın, bağıran ve mutsuz bir anneye dönüşmüştür.
Tükenmiş anne sendromunda ne yapılabilir?
Sadece annelik kimliği ile var olamazsınız, annelik sizin benliğiniz değil bir parçanızdır. Siz sadece çocuklarınız için yaşaması gereken bir kişi değil, çok daha fazlasısınız.
Kendinize müsade edin, annelik dışında olan kimliklerinizin ortaya çıkmasına ve faliyet göstermesine müsade edin.
Biraz nefes alın.
İçinize dönün.
Size iyi gelecek olan her ne ise onları bulun.
Sadece anne olarak var olmayın.
Annelik sizin bir parçanız fakat bütününüz değil.
PSİKOLOG KADER ŞAHİN