Bu şehire ilk geldiğimde bir çok hayalim vardı, artık eski kaderimi buraya taşımayacaktım. Yepyeni bir ben beni bekliyordu. Tayinim çıktığında yeni iş yerine gittiğimde kendimi tanıtırken daha ilk gün sesim içime kaçmış gibi hissediyordum. Ofistekilerin gözleri bana memnuniyetsiz bakıyordu.
Günler geçtikçe benden önce burada çalışan şahsa dair hikayeler artmaya başladı. Herkes onun çok fedakar olduğundan, çok fazla sorumluluk aldığından, herkesi koruyup kuşattığından bahsediliyordu. Kendimi sürekli benden önceki çalışanla rekabet ederken buluyordum. Hiçbir zaman ulaşamayacağım bir efsane anlatılıyordu. Onun gibi olmak ben istemeden ve üzerinde düşünmeden en büyük hedefim olmuştu. Ona benzeme ile alakalı her attığım adım sanki biraz daha beni o hedeften uzaklaştırıyordu. Çocukluğumda amcamın oğlunun başarıları karşısında hissettiğim yarışa benziyordu bu. Hayallerle geldiğim bu şehir bana dar gelmeye başlamıştı. Buradan da başarısızlıkla geri dönmek artık utanç verici bir lekeydi benim için.
İşe gittiğim her gün artık bir işkenceye dönüşmüştü, elime aldığım her belge, iletişime geçtiğim herkes sanki bana sen yetersizsin diye bağırıyordu. Yataktan çıkmak istemiyordum, şiddetli beden ağrılarım da bu duruma eşlik etti. Neye elimi atsam kuruyor diye düşündüm. Başarısızlık ve yetersizlik hayatımın tekrar eden kaderi gibiydi. Canıma kıymak istedim. Ölmek yok olmak çözüm gibi geldi. Akşam odada tek başıma otururken planlar yapmaya başladım. Kısa bir zaman sonra bunu halledecektim. Sabah kalktım gene de işe gitmek için hazırlandım, işte içimden gizli bir vedaya başladım. Akşama doğru ofisten bir arkadaş yanıma doğru sokuldu ve ben geldiğimden beri evrakların daha düzenli olduğunu söyledi. Bu ses bütün olumsuz seslerin içerisine düşüverdi. Ben de bir şeyi güzel yapabiliyordum. Cılız da olsa olumlu yönlerim olabilirdi. Benden önceki şahıstan daha güzel yaptığım şey evrakları düzenli tutmaktı, ‘peki başka neyi güzel yapıyorum?’ diye sordum kendime. İşe her zaman vaktinde geliyordum, sabahları ofistekilere günaydın diyordum. Ben bana dair iyiydim. Akşam olunca CV mi aldım elime… Uzun zamandır neleri yok saydığımı gördüm tekrardan. CV im bana yeterli olduğumu söylüyordu, hissettiklerimle gerçekler uyuşmuyordu. Gerçek olan şey işimde iyi olduğum ve gayretli olduğumdu.