Üniversiteden mezun oldum ve yoğun bir iş başvurusu sürecine girdim. Gördüğüm tüm ilanlara başvurdum. Kaç bin ilana tıkladım bilmiyorum. Geri dönüş olarak sadece otomatik cevaplar vardı. Girdiğim bir kaç mülakatta berbat geçti. Bir türlü iş başvurularından kabul alamadım. Sanki en başından beri çıkmaz bir sokağa girdim gibi hissediyorum. Daha farklı bir şey yapmalıydım ama yapamadım gibi hissediyorum. Bütün çabaların boşa gitmiş gibi geliyor. Kendimi tam anlamıyla çaresiz hissediyorum. Sadece iş başvurularından değil aynı zamanda evlenmek istediğim kişilerden de red cevabı aldım. Hepsinin olumsuz olması sıkıntının kendimde olduğuna inandırdı. Kendimi sevilmeye değer biri olarak göremiyordum. Bir adım daha atacak, çabalayacak güç ve motivasyon bulamıyorum kendimde.
Yaşıtlarıma baktığımda başarısızlık duygusu her tarafımı kuşatıyordu. Herkes bir yol bulmuştu. İşleri vardı, evlenmişlerdi. Mutlulardı… Onlara baktıkça yetersizliğimi çok daha fazla fark ediyordum. Bazen öyle anlar oluyordu ki bu durumu tüm hücrelerimde yaşıyor ve zihnimde intihar düşünceleri beliriyordu. İntihar edip bütün bu sıkıntılardan kurtulmak istiyordum. Sanırım bu düşüncelerin altında ezildiğim sadece zihnimde değilmiş, çünkü bu halimi fark eden bir arkadaşım ısrarla görüşme isteğinde bulundu. Günlerdir bir yere gitmiyordum, herhangi biriyle görüşmek de içimden gelmiyordu. Hayır diyemedim ve ittire ittire o görüşmeye gittim. Gittim ama büyük bir parçamı evde bıraktım. O parçam bir an önce dönmemi istiyordu. Bir tedirginlik hali üzerimde… Sırf bu halden kurtulmak için bile eve dönmek istiyordum. Arkadaşımla görüştük. Garip bir şey oldu. Üzerime atılmış örtülerden biri alındı sanki. Altında ezilip kaldırılamadığım, beni intihara sevk eden o düşünceler gözümde anlamsızlaşmaya başladı. Peki ya ne olmuştu? Ne beni bir anda rahatlattı diye düşünmeye başladım. Evet uzun zamandır kimseyle iletişim halinde değildim. Dinlenmek hoşuma gitti. İnsan insana bir iletişim kurmak ne güzelmiş doğrusu.
Geriye dönüp baktığım zaman hiç bir şey değişmemişti. Evet hala işsizdim, hala bekardım. Sanırım değişen bendim. Bakışım değişmişti. O arkadaşımla görüşmek bana varlığımı hatırlattı. Havaların güzel olması da kısmetime denk geldi sanırım. Evet iyi giden bir şeyler var. Her şey olumsuz diye bakmak istemiyordum artık. İyi giden bir şeyler var. Zorlukları inkar etmiyorum ancak olumlu şeyleri görmezden de gelemezdim artık. Kendimi değersiz ve çaresiz hissettiğim için intihar düşünceleri devamlı zihnimde beliriyordu ancak yine de intihar edememiştim. Çünkü yokluk beni korkutuyordu. Bir yandan tüm sıkıntılarımdan kurtaracak diye düşündüğüm intihar bir yandan dipsiz bir kuyu gibiydi. İçine çekiyor ancak içinde ne olduğunu bilemiyordum. Denize düşen yılana sarılır demişler. İntiharda öyle bir şeydi. Ama kararımı vermiştim beni yılan gibi sokucak intihar düşüncesine sarılmak yerine düştüğüm yerden çıkacak kıyıya ulaşacaktım. Sahip olduğum gücü hissetmeye başladım. Sahip olduğum şeylerin farkına varmaya başladım. Bu bende tatlı bir minnettarlık, hafif bir tebessüm uyandırıyordu. O günden sonra düşe kalka ilerledim, ancak bir daha yılana sarılmadım. Gün aydınlandığı zaman perdelerimi açtım. Sorumluluğu üstüme aldım.