Küçükken, duygularımı rahatça ifade edemiyordum, içine kapanık biriydim. Ergenlikteyken bunalıma girdim, alkol ve uyuşturucu kullanmaya başladım. Uyuşturucu ve alkol batağına o kadar saplanmıştım ki benim için artık bir çıkış yolu olmayacağını düşünüyordum. Bir gün bir arkadaşımın iyileştiğini öğrendim ve benim de için de bir umut olduğunu düşündüm.
Babam bir alkolikti. Bu yüzden öfke problemi yaşıyordu. Böyle bir ortamda büyüdüm. Ben dokuz yaşındayken babam hayatını kaybetti ve bu olaydan sonra, özellikle annem için cesur ve güçlü olmam gerektiğini düşündüm. Çünkü annemin benden başka kimsesi yoktu.
Duygularımı göstermemeye, güçlü olmaya ve bunun beni etkilemesine izin vermemeye odaklandım. Bu şekilde davranmak, duygularımla hiçbir zaman yüzleşemememe sebep oldu. Liseye başladığımda kaygıdan muzdariptim ama bunun ne olduğunu bilmiyordum. Anksiyete ile başa çıkma yöntemim öfkeli olmaktı. Yani insanlar anksiyete yerine öfkeyi gördüler. Öfke sorunum olduğunu düşünerek büyüdüm ama gerçekte bu anksiyeteydi. Aslında çok hassas ve duygusal biriydim.
Gençken duygularımla başa çıkmanın yollarından biri alkol ve uyuşturucu kullanmaktı. Okulu bırakıp iş hayatına atılmıştım. Uyuşturucuya rağmen çalışabiliyordum, bunun için mutluydum ama içten içe hep kaygan bir zemindeydim
18 ya da 19 yaşıma geldiğimde çoğu zaman intihara meyilli hissediyordum. Evlendim, İlk kızım doğdu ve o zaman fark etmemiştim ama baba olmak benim için oldukça tetikleyici oldu. Bir baba olarak kendimi çok baskı altında hissediyordum ve bunu yapamayacağımı düşünüyordum.
24 yaşıma geldiğimde, yıkılmış bir evlilikten dört çocuğum vardı. Annemin evinde bir kanepede yaşıyordum ve yaklaşık bir milyon borcum vardı.
İçki içtiğim barın sahibiyle dostluk kurdum. Eski bir kumarbazdı, yani onun da bağımlılıkları vardı. İlk kez bu kadar dürüst bir konuşma yaptım ve bir adamın nasıl mücadele ettiğini gördüm. Başa çıkmak için kumarı nasıl kullandığını anlattığını duydum. Kumarı bırakmıştı ve bu benim için çok ilham vericiydi.
Onunla konuşmaya devam ettikçe, alkolün benim sorunum olduğunu düşünmeye başladım. 14 Mayıs 2012'de bıraktım. Ancak alkolü bıraktığımda hissettiklerimden kaçmamın bir yolu yoktu ve duygularım geri geldi. İşte o zaman panik ataklar başladı. Asla iyileşemeyeceğimi düşündüm ve kendimi babam gibi hissettim. Kendi canıma kıymaya karar verdim ve son bir kez çocuklarımı görmeye gittim. Onlarla vakit geçirdikten sonra daha önce hiç hissetmediğim bir bağ hissettiğimi fark ettim. Fikrimi değiştirdim ve beni öldüren şeyin içimden geldiğini fark ettim. İşte o zaman gerçek dayanıklılık yolculuğuma başladım.
Yardım istedim ve gerçek duygularımı anlatmaya başladım. İnsanlara nasıl hissettiğimi ve neler olup bittiğini anlattım. Bunu yapabilmek, ihtiyacım olan şeyi - doğru desteği ya da sadece konuşabilmeyi - alabileceğim anlamına geliyordu.
İçinde bulunduğum yolculuk hissettiklerimi değiştirmekle ilgili değil, hissettiklerim için yardım aramak ve destek almakla ilgiliydi
Bir şeyleri farklı şekilde yapmak doğal olarak hissetme şeklimi değiştirdi. Beni bu dünyada yalnız bırakan bazı şeyler aslında beni başkalarına bağladı.
Hissettiklerimi anlatarak beni duyduklarını hissettiriyorlar ve bu anlar hayatımı değiştiriyordu.
Baş etmekte zorlanan herkese söyleyebileceğim tek bir şey varsa, o da sizi yalnız tuttuğunu düşündüğünüz şeylerin sizi hayal edebileceğinizden çok daha fazla insana bağlayacağıdır. Yalnız değilsiniz. Nasıl hissettiğiniz hakkında birileriyle konuşun; muhtemelen sizi sandığınızdan daha iyi anlayacaklardır.