Bana 19 yaşında anksiyete ve depresyon teşhisi kondu, ancak kendimi bildim bileli her ikisinin de etkilerinden muzdariptim. Tanı konulduğunda, üniversitede hemşirelik okuyordum derslerim nedeniyle baskı altındaydım. Ayrıca birbirine çok yakın üç kayıp yaşadım - bir aile üyesi, bir komşu ve bir de üniversiteden bir arkadaş. Zor bir dönemdi.
Özellikle bir gün, kendimi son derece kötü hissediyordum. Uyuyamıyordum, yemek yemek istemiyordum, sosyalleşmek istemiyordum ve tüm bunlar bir araya gelince iyi olmadığımı fark ettim. Aile hekimime gittim ve doktor benimle ilk kez stres, depresyon ve anksiyete hakkında konuştu, ancak bana çok şey yaşadığımı ve zamanla daha iyi hissedeceğimi açıkladı.
Bir yıl bekledim. Ertesi yaz hala iyi değildim ve ruh halim kötüye gittiği için doktora gittim. Depresyon teşhisi kondu ve ben ilaçlara başladım.
O zamandan beri ruh halim değişken olarak devam ediyor. Gördüm ki depresyon ve anksiyete uzun bir süre benimle olmaya devam edecek. Birkaç yıl sonra uykularım kaçmaya başladı, sürekli endişeleniyordum, yemek yemiyordum ve sosyal ortamlarda ya da iş yerinde rahat değildim. Tekrar doktora gittim ve bana tekrar tedavi verildi. Aynı şeyleri yaşıyordum. Hala yoğunluğu ve uzunluğu değişen nöbetler geçiriyorum. Her zaman atlatıyorum. Neyseki bu atakları neyin tetiklediğini öğrendim.
Hiç kimseyle konuşmak, yaşadığım problemleri anlatmak istemiyordum. Çünkü bana “deli” diyeceklerdi. Beni kimsenin anlayacağını düşünmüyordum. Ancak daha sonra bir arkadaşım oldu ve onunla yaşadığım sorunları paylaşabileceğimi düşündüm. Başımdan geçenleri, hissettiklerimi, düşüncelerimi her şeyi anlattım. Anlatırken beni yargılayacağından korksam da bunu yapmam gerektiğini düşünerek devam ettim. Beni dinledikten sonra bana o kadar anlayışlı yaklaştı ki gözyaşlarımı tutamadım. Uzun zamandır böyle rahat hissetmemiştim ve omuzlarımdan büyük bir yük kalkmış gibi hissettim. O gece rahat bir uyku çekebildim ve ertesi sabah daha iyi, daha güçlü ve beni rahatsız eden şeylerle yüzleşmeye hazır hissederek uyandım. Sahip olduğum endişelerin çoğu hafiflemişti.
Şu anda duygularımı ve ruh sağlığımı yönetme yöntemlerimden biri, kendimi kötü hissettiğimde bu duygularımı paylaşmak. Birileriyle konuşuyorum. Açık olmanın ve nasıl hissettiğinizi paylaşmanın tahmin edemeyeceğim kadar iyi geldiğini söyleyebilirim. Daha önce beni durduran şeylerden biri utançtı, ancak konuşmak ve birine anlatmak sorun oluşturmuyor. Paylaşmak ve konuşmak bir başlangıç oluyor ve gerçekten bana yardımcı oluyor. Olaylar hakkında konuştukça onları daha iyi anlamlandırabiliyorum.
Hikayemi paylaşmanın önemli olduğunu düşünmemin nedeni, diğer insanların kendilerini kötü hissettiklerinde birilerine açılabileceklerini göstermek. Bu, toplumumuzda var olan diğer durumlar kadar normal.
Yardım aramak çok önemli. İyi hissetmek her zaman mümkün değil. Anksiyete, depresyon ve akıl hastalığı doğası gereği zor. Kendini birçok farklı şekilde gösterir ve bazen bununla tek başına mücadele etmek mümkün değildir.
Son olarak eklemek isterim ki, gelecekle ilgili olumlu şeylerden biri, hayatta tek bir yol değil, birkaç yol olmasıdır. Bir yol sizin için işe yaramıyorsa, o zaman başka bir yol daha vardır. Mutlu olabilirsiniz.